YOL

بسم الله الرحمن الرحيم

جرمى معترف اول طاعته مغرور اولمه

كه شفاخانهْ حكمتده سقيم استرلر

“Suçunu itiraf et, itaatın ile mağrur olma ; ki şifahaney-i hikmette sakim isterler.”

Hikmet şifâhânesinde hasta isterler. Sağlam olanın şifâhânede ne işi var? Kendine hikmet verilen kişiye çok hayırlar verilmiştir. Allah hikmeti hem isteyene hem de istediğine verir.( Bakara Suresi,269)

Allah dilediğine verirse , hikmete râm olmak için emrinden çıkmamak lâzımdır. Allah hikmeti dileyene verirse, ağlamayan bebeğe meme verilmez, kabilinden hikmeti celbetmek, kendine yönlendirmek için,  hikmet yolunun yolcusu, hikmet delisi olmak lâzımdır.

Hikmet yolcusu olmanın evvel şartı bilmediğini itiraf ile yaptığı işlere kat’î güvenmemektir. Yaptığı işlere itimâdı tam olanın aramağa gideceği ne kalır?  Yolcu olmak için, yola olan ihtiyacı hissetmek gerekir. Menzili olmayana yol neylesin.

Hikmet yolcusu abdestinden şüpheye düşmez ama yola abdestsiz çıkılmayacağını bilir. Abdest de kâfi gelmez; abdestin en son şekli bulunursa, seyredip, kabul edip, tatbik etmeğe de hazır olmalıdır. Vâsıta bir menzillik de olabilir, bin menzillik de. Menzili biten vâsıtayı orada bırakabilmek için bağrı yanık öteki menzilin yolcusu olduğunu farketmesi gerekir.

Alışkanlıkları adamı aldatır. Kendince güzel bulduğu tabloları seyre dalar, dışarı çıkmak istemez. Ülfet ettiği vasatı muhâfaza edib rahat etmek ister. Mutluluğu rahata ermede arar. Kurulduğu koltuğun mukâvemetine, sağlamlığına bakar emniyet hissine kapılır. Yola çıkmağa gönlü olmaz. Bu menzilde konaklamak, yerleşmek eğleşmek ister. Yaraları bereleri iyileşmiştir, bir daha yaralansın istemez. Hastalığı sona ermiştir. Bir daha başını neden ağrıtsın ki!..

Aldanıştan kurtulmak isteyen sâlik, yaptığı işlere değil rahmet-i rahmâna dayanmalıdır. Rahmet-i rahmân olmazsa oturduğu yerden kalkamaz. Son şeklini verdiğini sandığı sözünün belki üst makamları vardır. Bilmediği vecheleri söyleniş biçimleri vardır. Hikmete istinâd ederek söylerse derdlere dermân olacaktır. Hikmet makamına varmadan yolda söylenmiş söz bel ki de sadece yorgunluk esbâbını nakletmekten ibarettir. Mâhiyeti beyân için belki daha yürünecek yol, aşılacak menzîller vardır…

Haline bakıp ben artık açılacak kapıların hepsini araladım, kapıların hepsine mâlikim diye mağrur olan kişi açılması muhtemel kapıları kapatmıştır kendi eliyle.

Bu vaziyet sâlik için hiç beğenmezlik ( doğrudur, hiç beğenmezlik) hali oluşturmaz mı? Yolun herbir konağının vuslât için ihmâl edilemez olduğunu unutursa evet. Herbir konağın asla (asıl olana) vukûfiyet için basamak olduğunu ve her bir basamağa sağlam basılmak gerektiğini anlamışsa hayır. Aslını buluncaya kadar su yolunu ta’kîb etmektir hikmet delisinin işi. Yolda avuçlayıp içtiği su menzîle yol alırken azık olur, kuvvetini artırır, zinde tutar. Yapılanlar yabana atılmayacak yazarken. Hiçbir çiziktirme çöplük ( çöpe atılacak vaziyette) değildir. Bunlara i’timâd ile geri kalan yolun ayağına geleceğini intizara koyulmaktır tehlikeli olan.

Ne kar yürüse de  okyanusta adalardır vardığı yerler, ömrünün sonuna kadar asla ( asıl olana) vuslât için devamlı yolda olmaktadır hikmetin başı.

9 جمادى الأولى  1435

بورصه

Paylaşın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Doğrulama Kodu (gerekli) * Süre doldu. Lütfen doğrulama kodunu(CAPTCHA) yenileyin!